Galatasaray'da Kürek Sporu

Galatasaray'da Kürek Sporu

Uluslararası federasyonunu tam 120 sene önce oluşturan, 1900 yılından bu yana tüm Olimpiyat Oyunlarının bünyesinde yer alan ve bugün 131 ülkede yarışmaları düzenlenen ‘kürek’, dünyanın en prestijli spor dallarından biridir. Ülkemiz insanları, binlerce kilometrelik kıyı şeritlerimizin getirdiği avantajla, asırlar boyu denizlerle yakınlaşma olanağı bulmuş ve doğal olarak kürek çekmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Ancak, modern anlamda, kurallı ve düzenli şekilde kürek sporunun yapılması, ulusal federasyonun kurularak yarışmaların düzenlenmesi, Cumhuriyet’in ilanını izleyen yıllar içinde olmuştur. Kulübümüz, yaşamın çeşitli alanlarına yansıyan her türlü yenilikte olduğu gibi, spor dünyamızdaki bu gelişimde de ön saflarda yer almış, yetiştirdiği sporcular, kazandığı başarılar ve gerçekleştirdiği ‘ilk’lerle kürek sporundaki etkinliğini ve önderliğini günümüze kadar sürdürmüştür. Ulu Önder Atatürk, Galatasaray’ın teknesinde bu spora ‘merhaba’ demiş ve o paha biçilmez fotoğrafı müzemize hediye etmiştir. Onun Cumhuriyet’inin uygar kızları 1940’lı yıllarda ilk kez Galatasaray’ın forması ile denize inmişlerdir. Kürekçilerimiz, uzun yıllar, Bebek’teki kulüp binamızda faaliyetlerini sürdürdükten sonra, 50’li yılların sonunda Kuruçeşme’deki Galatasaray Adamıza yerleşmişlerdir.

Türk küreğinin kanat çırpmaya başladığı ve yurt dışına açılma çabalarını sürdürdüğü 60’lı ve 70’li seneler, Galatasaray ekiplerinin de sürekli başarılar kazandığı ve üstünlüklerini kabul ettirdikleri bir dönem olmuştur. 20 yıllık bu periyodda, Galatasaray, ilk kez bir yabancı antrenörle çalışmış, yine ilk kez Avrupa’dan yarış tekneleri ve kürekleri ithalatını gerçekleştirmiş ve bu atılımlarıyla bir yandan ülkemizde kürek sporunun kalitesini arttırırken, diğer yandan yurt dışındaki rakiplerimizle olan farkın azaltılmasına yardımcı olmuştur. Söz konusu dönemde, milli takımlarımız hemen tümüyle Galatasaraylı kürekçilerden oluşmuş ve başta 1969 ve 1975 Avrupa Şampiyonaları olmak üzere, uluslararası alanda yakalanan tüm başarılı sonuçlara sporcularımız damga vurmuşlardır. Takibeden 20 yıl, diğer bir deyişle 80’li ve 90’lı yıllar, güçlerin biraz dengelendiği, şampiyonlukların dağıldığı, başarıların paylaşıldığı sezonları içermiştir. Bu dönemde rakiplerimiz sporcu ve malzeme altyapılarını güçlendirmişler, çalışma olanaklarını, teknik imkanlarını arttırmışlardır. Buna karşılık, bizim çalışma alanımız olan Istanbul Boğazı’ndaki trafik inanılmaz boyutlara ulaşmış, Ada’mızdaki sosyal aktiviteler katlanmış ve sonuçta kürekçilerimizin düzenli ve yeterli şekilde hazırlanabilmeleri olanaksız hale gelmiştir. Çözüm kayıkhaneyi daha sakin bir yere taşımaktır. Öyle de yapılır ve 1993 yılında, geçici olmak kaydıyla Alibeyköy Barajı’na gidilir. Ancak, oradaki imkanlar son derece mütevazidir. Kendi malımız olmayan, şehirden uzak, sosyal yaşamdan yoksun, ulaşımı zor olan, motivasyon yönünden genç sporcularımızı olumsuz etkileyen ve hareket kabiliyetlerini kısıtlayan bu mekan, Galatasaray Adası gibi bir ‘cennet’ten sonra, doğal olarak, tatminkar olmaktan uzak kalmıştır. Bu arada, kürek takımlarımıza daha çağdaş, daha çekici ve her şeyden önce kalıcı bir tesis kazandırmak için seferber olunmuştur. Sonunda, aranan kan bulunur. Arsa, Küçükçekmece Gölü’ne sıfır konumda, kürek sporu için gerekli koşulları haiz ve boyutları itibariyle idealdir. Hemen harekete geçilir, inşaat hızla tamamlanır ve 1999 yılının güzel bir Mayıs günü, halen kullandığımız yeni tesislere yerleşilir.

20.000 metrekarelik bir alana yayılan ve kayıkhane binası, kapalı salonu, sporcular için kamp üniteleri, kafeteryası, dinlenme lokali, halı sahaları ve rekreasyon alanları ile eksiksiz bir görünüm sergileyen Küçükçekmece tesislerimizin devreye girmesiyle, kürek şubemizin yeni bir ivme kazandığı muhakkaktır. Nitekim, sporcularımızı saran huzurlu ortam semeresini vermekte gecikmemiş ve 2004 yılına gelindiğinde iki genç kürekçimiz, bir ilki daha başararak ‘ümitler’ kategorisinde Dünya Şampiyonu ünvanını kazanmışlardır. Ayrıca, Galatasaray son 5 sezonun üçünü şampiyonlukla bitirmiş, 2000’li yıllar zarfında yurt dışında ulaşılan en iyi derecelere kendi ekipleriyle imza atmış, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları için kalifiye olmaya en yakın ilk Türk ekibini bünyesinden yetiştirmeyi başarmıştır.

Bugün, bayan ve erkek kürek takımlarımızı oluşturan 70’den fazla sporcu tesislerimizde ter dökmektedirler. Teknik ekibimiz, çevre okullardan alacakları yetenekli gençlerle bu sayıyı arttırma gayreti içindedir. Yarış teknelerimiz ve küreklerimiz dünyanın en ünlü markalarından oluşmaktadır. Tesisler, en ince ayrıntısına kadar elden geçirilmekte ve yenilenmektedir. Hedef bellidir: Türkiye’de bayanlarda ve erkeklerde ve tüm kategorilerde şampiyon olmak, sonrasında da yurt dışında mutlaka başarıya giderek, Galatasaray’ın Türk küreğindeki lokomotif görevini layıkıyla yerine getirmek…

Şampiyonluk Yıllarımız:

1952
1953
1955
1956
1957
1958
1959
1966
1967
1968
1971
1972
1973
1974
1975
1987
1988
1989
1992
1994
2000
2007
2009
2010
2012
2013