Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Aydın Özbek, Turkuvaz Medya’nın düzenlediği ödül töreni sonrasında basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.

Başkan Dursun Aydın Özbek’in açıklamaları şu şekilde:

“Galatasaray Spor Kulübü geçen senenin en başarılı takımı ve şampiyonu olarak Turkuvaz Medya’nın düzenlediği organizasyonda ödüllerin birçoğunu kazandı. Ben öncelikle beşincisi düzenlenen futbolla ilgili bu panelden dolayı Turkuvaz Medya’da teşekkür ediyorum. Son derece faydalı, Türk futbolunun önünü açan, marka değerine katkı veren bir program oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bunun bir anane galine gelip her sene tekrarlanması da çok önemli. Geçen sene de Galatasaray ödüllerin çoğunu almıştı. Bu sene de hedefimiz de yine oscar ödüllerinin bir kısmını almak. Avrupa’da, Türkiye’de, Türkiye Kupası’nda hedeflerimiz var. Buradan bütün Yönetim Kurulu arkadaşlarıma, futbolculara, teknik heyete çok teşekkür ediyorum. Galatasaray’ı bu başarılı güzel günlere getirdiler.” 

“TFF, milli bir sporcuya geçmiş olsun mesajı yayınladı. Elbette insani olarak bu mesajı yayınlamak lazım; fakat işin detayın girdiğiniz zaman bu olayın nasıl cereyan ettiğine dikkat çekmek istiyorum. Özellikle gece geç saatlerde maçlardan sonra yapılan açıklamalar, MHK Başkanının yaptığı açıklamalar dikkate değer. Bizzat televizyonda izledim. Değerli basın mensupları. Siz de izlediyseniz, bir şey dikkatinizi çekti diye düşünüyorum. Tüm Türkiye’nin kabul ettiği, herkesin mutabık olduğu bir faul sonrasında top ortada yok… Maksatlı yapılan bir hareket ifade edilirken MHK eğilip büküldü. Saçma sapan açıklamalar yaptı. Buna ne gerek var? TFF özür dilemişse, burada gördüğünü net olarak açıklamak zorundasın. Yanlışsa yanlı, doğruysa doğru demek yerine eğilip bükülüp işi sulandırması hoşumuza gitmedi. Yarın arkadaşımla konuşacağım diyor. Sen görmedin mi? Senin önünde televizyon yok muydu? Başka bir yerde miydin? Maçı izlemedin mi? Böyle bir işi hafife alacak bir açıklama yapıyorsun.” 

“TİCARİ KAYGIYLA GÖRÜNTÜLERLE OYNAMAYIN”

“Daha önceki açıklamalarımızda ifade ettiğimiz gibi MHK görevini yapamıyor. Sadece Galatasaray - Sivasspor maçının son dakikasında olanlar değil. İşin bütününe baktığınız zaman MHK’nın tavrı, tutumu, hakem fiyaskoları kabul edilemez.”

“Yayıncı kuruluş da tüm maçlarımızda aleyhimize olan hareketleri farklı bir boyutta, farklı açılarda gösteriyor. Lehimize olan hareketleri başka açılardan göstererek bir eyyamın peşinde. Bunu bir ticari kaygı için mi yapıyorlar bilmiyorum. Bu konuda arkadaşlarım çalışıyor. Yayıncı kuruluşa çok kısa sürede bu yaptıklarının nasıl büyük bir hata yaptığını içeren bir dosya hazırlıyoruz. Bunu kendilerine vereceğiz. Bundan sonraki hareketlerinde çok dikkatli olmaları lazım. VAR’a giden görüntüler onlar tarafından gönderiliyor. Bizim seyrettiğimiz görüntüler de onlar tarafından. İş işten geçtikten, hareketten 10 dakika geçtikten sonra o pozisyonu göstermenin bir manası yok. Kamuoyunun bilgi sahibi olması için zamanında tarafsız bir şekilde görüntülerin yayınlanması lazım. Adil olun, ticari kaygıyla görüntülerle oynamayın.”

“OPERASYON ÇEKİLİYORSA, GEREĞİNİ YAPIN”

“Seviyesi, konuşma tarzı ve söyledikleri itibarıyla, Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı’na Fenerbahçe Asbaşkanının bu şekilde konuşması kabul edilemez. Haddine değil. Türk futbolu tuhaf bir duruma geldi. Rakip takıma br laf söylüyoruz, cevap TFF Başkanından geliyor. TFF Başkanı savunmaya çalışıyor. Bugün Galatasaray gündeminde aslında yapılan hakem hataları ve TFF başkanının şahsımı tehdit etmesi var. Bir bakıyorsunuz rakip takım çıkıyor, gündemi değiştirmeye dair çeşitli söylemlerde bulunuyor. İkinci Başkanıma laf ediyor. bunlar kabul edilemez. MHK’nın nasıl yanlış yönettiğini Türk futboluna anlatmaya çalıştım. TFF Başkanı çıkıyor, hakemler bana komplo kuruyor, operasyon çekiyor diye yayın yapıyor. Sen başkan değil misin? Sen yönetiyorsun. Senin kurulun. Sayın Başkan, gereğini yapman lazım. Komplo kuruyorlar gibi söylemlerle gündemi değiştirmeye çalışmayalım. Yapılan hareketlerin Türk futboluna etkisi çok büyük. Herkes bundan etkileniyor. TFF Başkanı, kendisine komplo kurduğu iddia ettiği MHK Başkanı ile ilgili söylemden çok eyleme geçmesi lazım.” 

“Biz futbolu sahada oynamanın peşindeyiz. Dönemimizde sahada bileğimizi kimse bükemiyor. Bu sefer güç kullanmak suretiyle, maddi olanakları kullanmak suretiyle yeşil sahadaki mücadele bambaşka bir şeye dönüştürülüyor. Sahada bambaşka bir etkileşim oluyor. Onun için burada yayıncı kuruluşu da aynı potaya koyuyorum. Onlar da ticari kaygı ile görsellerini, VAR’a gönderdikleri görüntüleri ona göre düzenledikleri düşüncesindeyim. Bunların hepsinin hesabını soracağız. Bunların hepsinin Türk futbolundan el çekmesini sağlamak istiyoruz. 

“KULÜPLER BİRLİĞİ TÜRK FUTBOLUNA FAYDA ÜRETMELİ”

“Bir mesajım da Türkiye Futbol Kulüpler Birliği Vakfı’na. Oradaki arkadaşlarıma mesajı göndermek istiyorum. Kulüpler Birliği Vakfı’nın değerli üyeleri, Türkiye Futbol Federasyonu, şahsımı bir kamu televizyonunda tehdit etmiştir. 85 milyon kişi bunu dinledi, gördü. Bir arkadaşım hariç başka kimseden ses yok. Galatasaray, Kulüpler Birliği Vakfı’nın değerli bir üyesi. Buradaki katkıları tartışılmaz. Orada başkanlık yapmış bir kişiyim. Ne Kulüpler Birliği ne üyeleri şahsımı arayıp bir geçmiş olsun mesajında bulunmadılar. Geçmişte ne oldu? Trajikomik… Ankara’da bir futbol hakemimiz bir başkan tarafından yumruklandı. Çenesi kırıldı. Yine Kulüpler Birliği Vakfı’nda aynı yönetim varken dendi ki, yumruk atan sayın başkanı geçmiş olsun ziyaretine gidelim. Mani oldum. Biz ne yapıyoruz arkadaşlar dedim. Bir hakem yumruk yemiş. Geçmiş olsuna gideceksek ona gitmemiz lazım. Sonra doğrusunu bulduk. Önce hakeme gittik. Sonra Faruk Başkan’ı ziyarete gittik. Kulüpler Birliği olarak böyle bir yönetimin içindeyiz. Onun için Kulüpler Birliği Vakfı’na da bir mesaj göndermek istiyorum. Bu birliğin gerektiği gibi yönetilmesi, gerektiği şekilde Türk futboluna fayda üretmesinin artık zamanı geldi.”

“Artık lafın bittiği yerdeyiz. TFF, kafasında ne varsa yapsın. MHK Başkanı bana operasyon çekiyor diyor. Görevini yap. MHK’yı Kulüpler Birliği Vakfı’na devredeceğim diyorsun. Devret. Artık sözün sonuna geldik. Bundan sonra konuşmak yerine eylemde bulunmakta yarar var.”