13 Aralık 2017 Çarşamba 16:26
“Galatasaray etrafında birleşmemiz lazım”
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Aralık Ayı Divan Kurulu Toplantısı'nda gündem ve gündem dışı konulara değinirken konuşmasına ilk kez toplantının gerçekleştiği Özhan Canaydın Konferans Salonu hakkında başladı.
“Özhan abiyi yaklaşık 15 sene evvel tanıdım” diyen Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, “Başkanlığı döneminde kendisine hizmet edeceğim konularda bilgi verdim ve başkanlığı süresince yapabileceğim ne varsa yaptım. Çok değerli bir abimdi ve çok güzel zamanlarımız oldu. Hatırasına binaen, hayatı pahasına yaptıklarına binaen kendisini anmak istedik ve bu salonun ismini ona adadık. Stadımız yaşadıkça burası Özhan abiyle birlikte anılacak” dedi.
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, unutulmaz başkanımız Özhan Canaydın için hazırlanan özel videonun gösteriminin ardından yapılan projeler ile ilgili bilgi aktardı. Başkan Dursun Özbek’in sözleri şöyleydi:
“Florya'daki arazimizin değerlendirilmesi… Kulübe katkı vermesi için ekonomik değeri çok önemliydi. Florya’daki yerleşke artık bize dar geliyor. İki nizami sahası olan, birinde altyapının maç yaptığı, diğerinde A takımın idman yaptığı saha. Dünyanın futbolda geldiği çerçevede daha uygun bir yere taşınmak zarurettir. Bu projeyi yaparken stada çok yakın yerdeki Kemerburgaz’daki arsanın Galatasaray’a kazandırılması için bir çalışma içindeydik.
Orman içinde, 6 nizamı futbol salonu, kapalı salonları, altyapı yerleşkesi olan bir kompleks. Bununla ilgili epeydir bir çalışma içindeydik. Arazi, aslında Savunma Bakanlığı’na aitti. Bu çalışmalar nihayetlendi. Gerek Milli Savunma Bakanlığı, gerek Orman Bakanlığı ve gerek Maliye Bakanlığı’ndan gerekli görüş ve izinleri alarak Başbakanlığın oluruna gitti. Dün Sayın Başbakan ile bir araya geldim. Sayın Başbakanın da olurunu aldık. Kemerburgaz’daki tesislerin Galatasaray’a hayırlı ve uğurlu olmasını diyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakanım, sayın bakanlarıma özel teşekkürlerimi gönderiyorum.
Kemerburgaz yerleşkesi projesi yapıldı ve hazır. Bir çalışma gerekiyor; o da şu; arazinin üst kullanım hakkı tarafımıza tescili söz konusu. Bunun ardından plan çalışması yapılacak. Bu plana bağlı olarak imar ve inşa edilmesini Emlak Konut firması yapacak. Bizim ivedilikle taşınmamız için destek istiyorum. Beraber elde ettiğimiz başarılar daha görkemli ve sevinçli oluyor.
Bir başka projemiz de kapalı spor salonumuz... Geçen genel kurulda ruhsatımızı aldığımızı ekrana yansıtmıştım. Burada önemli bir husus var. Kapalı salon projesi yönetimimizin icat ettiği bir proje değil. Burası Ali Sami Yen Spor Kompleksi olarak projelendirilirken burada bir salon vardı. Burayı projelendiren kişilerin düşüncesiyle meydana gelmiştir. Bizim yapmamız gereken ortaya konulan bu iradeye bağlı olarak bu salonun yapılmasını sağlamaktı. Konuyla ilgili uzun zamandır çalışıyorduk. Plan değişikliği ve prosedürler zaman alıyor. Genel Kurul'dan önceki gün değerli arkadaşım Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ruhsatı hazırlayıp getirdi, kendisine de teşekkür ediyorum.
Daha geç duyuracaktık ama basında yazıldığı için bilgi vermekte fayda var. Uzun zamandır Galatasaray’ın müzesinin yapılması ve kulübe müze kazandırmak gibi bir irade vardı. Bir yere kadar gelmiş bir proje vardı. Bu dönemde stadın içinde çok modern, dünyadaki eş değerleriyle yarışan bir müzeye sahip olmasını çok önemsemiştik. Uzun zaman evvel inşaatı ve organizasyonu başladığımız müzenin Ocak ayında açılışını yapacağız. Müze ile birlikte stadın içinde tarih yaşayacak ama aynı zamanda ekonomiye de etki etmesini istedik. Stat turu, müze ziyareti, soyunma odaları, saha içi ziyareti ve çıkarken de mağazalardan satın alınacak ürünler kulübe katkı sağlayacak imkanları birlikte getirecek. Yakın zamanda restoran planlarımız da var. Bu müze projesi şu açıdan çok önemli. Burada Galatasaray'ın bütün değerleri bir araya geldi. Sadece yönetim kurulu ya da çalışanların bir projesi değil. Örnek bir çalışma sergilendi. Her kim Galatasaray'a fayda üretebilecekse geldi ve katkı verdi. Yönetim, muhalefet herkes el ele verdi. Sevenlerin Galatasaray etrafında birleşmesi lazım. Müze bunun eseridir. Demek ki bir araya gelebiliriz. Müzede bunu yapabiliyorsak her yerde bunu yapmamız lazım. Belki Galatasaray'ın yaptığı en büyük proje değil ama çok önemsediğim için aktarmak istiyorum ve katkı verenlerin isimlerini okumak istiyorum. Çünkü onlar bunu hak ediyorlar. Projenin başlangıç noktasında çok değerli kardeşim Candan Erçetin'in büyük desteği var. Tasarımını Melkan Tabanlıoğlu yaptı, ona da bir teşekkür borçluyum. İçeriklerin hazırlanması aşamasında Sayın İzzeddin Çalışlar emek harcadı. Mobilyaları ve ışıklandırmayı Gürol Ayan yaptı. Görsel ekipmanları Aeris'den Şefik Serdar yaparken, Vestel teknoloji uygulamasında destek oldu. Daikin klima konusunda tüm desteği verdi. Silikon heykeller var, grafik tasarım var Eray Makal'ın... Uygulaması var Zekai Demir'in, yazılımı var Ahmet Sarıyer'in, film çekimi ve yönetimi var Umut Aral'ın... Bunlar bizzat emeklerini vererek burayı yaptılar. Bağışlarıyla destek veren Mustafa Togay Cömert, Ünal Aksu, Ozan Yüksek, Muzaffer Beyaz var. Galatasaray TV ve Galatasaray IT ekibi de burada gerekli çalışmaları yaptılar.
Galatasaray’ın rakamları, borç alacak farkı... Bunlar zaten belli, zaten kayıt altına alınmış değerler. Fakat biz bu rakamların içinde kaybolurken, bu rakamların kavgasını verirken, büyük bir resmi gözden kaçırıyoruz. Bu büyük resim nedir? Galatasaray’ın değerleri, Galatasaray’ı Galatasaray yapan yazılmamış kurallar ve ruhudur. 100 sene evvel değerli Ali Sami Yen Bey, Galatasaraylılığı tarif etmiş. Karşı duvara da yazdırdım... "Aziz Galatasaraylılar, duygularımı bana hayat ve kuvvet veren huzurunuzda tahlil ettikten sonra, bizi buraya derin bir saygı, sonsuz bir sevgi ve geniş karşılıklı güven hislerinin getirdiğini görüyorum. Bu üç esaslı duygunun tatlı ve değerli buluşmasını, ben ancak Galatasaraylılık diye adlandırabilirim.”
100 sene evvel, Ali Sami Yen Bey böyle ifade etmiş. Peki, biz bugün nasıl ve neredeyiz Galatasaray olarak? Geçtiğimiz Cumartesi günü ilk yarı iyi oynamadık ama sonunda 4-2 maçı aldık. Bunun sevincini yaşamak varken maç sonunda protesto edildik. Kim protesto edildi? Antrenörümüz, yönetim… Protesto ile kalınmadı; benim bulunduğum mekana; söylenenleri bir yana geçiyorum; fiziki olarak bozuk para kutu atıldı. Hatta bir arkadaşımın kafası yarıldı. Bize ne oluyor sevgili Galatasaraylılar? Beraber sevinemeyecek miyiz? Bir halatı birlikte çekemeyecek miyiz Baba Gündüz'ün dediği gibi?
Galatasaray Başkanı ve yönetim kurulu genel kurul tarafından seçilir. Bu genel kurulun iradesidir. Herkes genel kurula ve iradesine saygı duyacak. Galatasaray Başkanı, Galatasaray Spor Kulübü’nü temsil eder. Beğenir beğenmezsin ama saygı duyacaksın. Galatasaray'a gösterdiğin saygıyı başkana da göstermek zorundasın.
Şu söylemleri kimsenin tasvip etmediğini düşünüyorum. Niye Galatasaray Başkanı vasıtasıyla Galatasaray'ı yaralıyoruz. Dünya, alem bu söylemleri, bu sataşmaları izliyor. Kimin ağzından? Galatasaray'a hizmet etmiş birinin ağzından. Tabii ki taraftarı tutamazsın. Eğer Galatasaray Spor Kulübü’nde hizmet eden biri böyle söylüyorsa taraftar az bile yapıyor. Ben hiçbir zaman taraftara kızmıyorum. Beni protesto ettiği için tenkit etmiyorum. Ama geldiğimiz noktaya bakarsak; biz kendi kendimizi yemeye devam ediyoruz. Müze için söyledim; herkes ele ele verip değer kattı. Zor bir şey mi Allah aşkına? Biz seçilmiş bir yönetimiz. Bu genel kurulun iradesi. Niye ona saygıda kusur ediyoruz. Bizim değerlerimiz içinde bu yok mu? Bizim değerlerimiz bu kadar erozyona mı uğradı? Elbette herkes bu söylemlere bakarak basın da rakip takımın hocası da herkes buradan cesaretlenerek pozisyon aldı. Hepsini kınıyorum; Galatasaray'ın kendi değerlerine de bir an evvel dönmesini arzuluyorum. Hepimiz birbirimize saygılı olacağız. Beğeniriz, beğenmeyiz, genel kurul bir irade koydu ve gece gündüz çalışıyoruz. En faydalı şekilde varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz.
Ligin 8-9. haftasına geldiğimizde 9 puan rakiplerimizin önündeyken aklınıza ne geliyorsa ortaya döktük. En keskin eleştiriler Galatasaraylı olduğunu iddia eden kişiler tarafından yapıldı. Biz camia olarak bugün takımımıza, antrenör ve sporcularımıza en büyük desteği vermek zorundayız. Kenetlenmek zorundayız sevgili Galatasaraylılar. Başka türlü çıkışımız yoktur. Aynı kelimelerle ifade edemeyeceğim için kaleme aldığım sözü aktarmak istiyorum: Bu zorlu yürüyüşümüzde kolumuza girecek herkese kolumuz açık. Ancak ayağımızdan çekmek isteyenlerle sonuna kadar mücadele ederiz. Galatasaray hepimizin. Bugün biz buradayız, yarın başkaları. Ama o arma sonsuza kadar yaşayacak. Gelin bu armaya hep beraber sahip çıkalım. Kenetlenelim, güçlenelim değerli Galatasaraylılar. Galatasaray etrafında oynanmak istenen oyunlara, hadsiz aktörlere, çıkarlarına öncelik tanıyanlara birlik olup geçit vermeyelim. Kimse Galatasaray armasını rant ve çıkar elde etmek için kullanmasın. Galatasaray’ı menfaatsiz sevenlere terk edelim…”
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek yaptığı konuşmanın ardından, Galatasaray Spor Kulübü Üyesi Fatih Altaylı’nın konuşmasına yanıt vermek için bir kez daha kürsüye çıktı. Başkan Dursun Özbek’in Altaylı’ya cevap cümleleri şöyleydi:
“Bir husus var. Fatih kardeşim çok değerli bir gazeteci ve iyi bir Galatasaraylı. 43 senedir ticaretin içindeyim. Defalarca her divanda, genel kurullarda, Riva ve Florya'da ne yaptığımızı anlattım. Bugün hala benim söylediklerimi anlamamışçasına yorum yapılması hoş değil. Belki 15-20'yi buldu. Basında, televizyonda, divanda, genel kurulda anlattım. Emlak Konut ile proje geliştirme işi yapıyoruz. Esas, biz burada yapılan ihale sonucunda gayrimenkuller yapılacak ve satılacak. Elde edilen karın yüzde 80'i Galatasaray’ın olacak. Biz daha işin başındayız. Daha ne Riva ve Florya'dan hak ettiğimiz paranın cüzi kısmını bile almadık. Hal böyleyken tahrip etmek yanlış. Telefonum var, her zaman diyaloga hazırım.”
“Beni eleştiren kimseyle sıkıntım yok. Söylenenler eleştiri mi peki? Ben diyorum ki; sevgili kardeşimin söylediği gibi Galatasaraylılık değerlerine bağlı olarak diyorum ki; sen Galatasaray aşığısın biliyorum. Galatasaray başkanlık makamını bu kadar yerden yere vurursak ne yapacağız? Bugün ben giderim sen gelirsin. Galatasaray başkanları hep böyle mi anılacak? Genel kurul üyelerine hakaretvari şeyler söylüyorsun. Genel kurulumuz bizim başımızın tacı. Özür dilemesi onun Galatasaray efendiliğini gösterir. Özrü için de kendisine teşekkür ediyorum. En önemli hususlardan biri yönetim kurulunun kimseyi Galatasaray Spor Kulübü'nden atmaya haddi yok. Tüzük gereği imkanı ve niyeti de yok. Biz kimiz ki falan kişiyi atacağız. Hayır hiç öyle bir tarzımız ve düşüncemiz yok. Ben diyorum ki yüklendiğim sorumluluk itibarıyla Ali Sami Yen’den miras kalan bu makamı korumak zorundayım. Genel kurulun itibarını korumak zorundayım. Her kim Ali Sami Yen’in makamına, genel kurula hakaret ederse karşısında beni bulur. Üzüntülerimi belirtmek istiyorum. Keşke sevgili kardeşim bunları söylemesiydi ve bunları yaşamasıydık diyorum. Hakkımı helal ediyorum, Galatasaray'ı seven kişiye hiçbir zaman karşı durmam…”