11 Ağustos 2021 Çarşamba 21:05
Divan Kurulu Ağustos Ayı Olağan Toplantısı gerçekleştirildi
Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Ağustos Ayı Olağan Toplantısı, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda bulunan Özhan Canaydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vatan için canını feda etmiş olan kahraman şehitlerimiz, kulübümüzün kurucusu ve 1 numaralı üyesi Ali Sami Yen ve arkadaşları ile yakın zamanda yaşamını yitirmiş olan üyelerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’ın açılış konuşması ve gündem maddelerinin okunmasının ardından konuşmacılara söz verildi. Başkan Burak Elmas, Başkan Yardımcısı Bikem Kanık ve Av. Dr. Rezan Epözdemir Yönetim Kurulu adına kürsüde söz alan isimler oldu. Gündem maddesi gereği Galatasaray Spor Kulübü Yardımlaşma ve Dayanışma Sandığı Başkanı Oral Yılmaz sunum gerçekleştirdi. Dijital A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Hande Başev ve Serhat Demirel dijital dönüşümle ilgili projelerdeki son durum hakkında sunum yaptılar. Divan Kurulu üyelerimizden sırasıyla Serhat Özalemdar, Kamil Akın Güvendik, Gürkan Eliçin, Erdal Günsel, İbrahim Göknar, Hayri Kozak, Taner Aşkın, Ahmet Özdoğan, Ayhan Yeğinsu ve Bülent Karadeniz konuşmacı olarak kürsüye gelerek görüş beyan ettiler.
Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Değerli Hazirun, birkaç konuda sizleri bilgilendirmek istiyorum. Malumunuz dün itibariyle Tevfik Fikret’in makamı olan Galatasaray Lisesi müdürlüğü görevini Prof. Dr. Murat Develioğlu devralmış bulunuyor. Kendisini tebrik eder, yeni görevinde başarılar dileriz. Geçen dönem tüzük tadil komisyonunda kendisiyle birlikte çalışma fırsatı bulduğum için çok değerli bir akademisyen, medeni hukuk ve borçlar hukuku alanında çalışmaları olan çok değerli bir akademisyen lisemiz müdürlüğüne atanmış bulunuyor. Kendisine tekrardan muvaffakiyetler dileriz. Hatırlatmak istediğim kısa bir konu var. Malumunuz kulüp divan toplantıları kulüp divanımızın iş tüzüğüne göre yapılıyordu. Fakat zaman içinde yapılan tüzük değişiklikleri ile iş tüzük kadük kaldı. 1990 tarihli normalde yürürlükte olan kıyasen uyguladığımız ama birçok maddesi 2010 yılındaki tüzük değişikliğiyle 10 numaralı tüzüğümüz de değiştiği için bu kadük olan iş tüzüğü zaman içinde birkaç kere tadil etme çabaları oldu. 2011 yılında Sayın Divan Başkanımız İrfan Aktar’ın başkanlığı döneminde, kulüp başkanımız Sayın Ünal Aysal döneminde bir tadil çabamız oldu fakat akabinde bir dizi şu ana kadar sonuçlanmayan tüzük değişikliklerini beklediğimiz için bu divan kurulu yönetmeliğini devreye sokamadık. Şimdi biz seçilir seçilmez arkadaşlarımızla tekrar bunu ele aldık. Mevcut tüzük değişikliğini beklersek toplantı tekniği anlamında birtakım boşluklar olacağı için divan üyelerimiz Sayın Bünyat Balaban bir çalışma yaptı.”
“Divan kurulumuz adına bu bir ön çalışmada belli esasları, toplantı tekniğini belirledik ama bu ham bir çalışmadır. Sizlere son şeklini Eylül ayında bildireceğiz. Artık bu bir iş tüzük değil, bir divan kurulu yönetmeliği olarak bütün üyelerimiz tarafından bir konsensüs ile kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek. Ben sadece bu toplantı anlamında şunu belirtmek istiyorum. Bizim toplantılarda dikkat etmemiz gereken birkaç husus var. Toplantılarımız normalde üyelerimize açık. Üyelerimiz katılabilir fakat dinleyici olarak katılabiliyorlar. Onun dışında tüzüğümüzden kaynaklanan bir hususu hatırlatmak istiyorum. Bizim aidat ödeme dönemimiz 2010 yılında yürürlüğe giren tüzüğümüzle tek bir dönemdir. Bütün üyelik haklarından yararlanabilmek için Genel Kurullara katılım ve kıyasen de divan toplantılarına katılabilmek, konuşabilmek ve oy kullanabilmek için Şubat ayının son iş gününe kadar aidatını yatırmış olma koşulu var. O yüzden oylamalarda aktif divan üyelerimizi biraz kısıtlamış oluyoruz.”
“Sadece Şubat ayı son iş günü çalışma saati sonuna kadar aidatını yatırmış olan üyelerimiz bu toplantılarımıza katılabilirler ama oy kullanamazlar, el kaldıramazlar. Onun dışında teamülen kulüp başkanı, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin de divan kurulu toplantılarına katılabilmeleri tabii ki sorular soruları da yanıtlayabiliyorlar ancak oylamalara katılamıyorlar. Ben bu hususu peşinen belirtmeyi uygun gördüm. Ses çözümlemeleri sonucu yapılan çözümleme kontrol edilmiştir. Gsdivan.com internet sitemize yüklenmiştir. Çözümlendiği ve siteye yüklendiği şekliyle Temmuz ayı toplantı tutanağını oylarınıza sunuyorum. Başkan Burak Elmas toplantı öncesi kısa bir sunum yapacağı konusunda bilgi verdi. Biliyorsunuz yönetim ve kurulların toplantılarda herhangi bir gündeme bağlı olmaksızın sunum yaparak Galatasaray divan üyelerini ve Galatasaray kamuoyunu bilgilendirme hakları var.”
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas, kürsüden yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"GALATASARAY’I KENDİMİZ İÇİN DEĞİL SİZLERİN ADINA YÖNETİYORUZ"
“Sayın divan başkanım, saygıdeğer divan kurulu, saygıdeğer Galatasaraylılar hepinize iyi günler diliyorum, hoş geldiniz. Bugün çok kısa bir konuşma yapacağım. Şirketlerimizin yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarımız ve Galatasaray Spor Kulübü başkan yardımcımız size kısaca bir bilgilendirme sunumu yapacaklar. Her seferinde beni görmekten sıkılmanızı engellemek ve Galatasaray’da hizmet eden birbirinden değerli arkadaşlarımı şahsen bu kürsüde tanımanıza fırsat vermek ve onların işgal alanlarıyla ilgili biraz olsun bilgilenmenizi sağlamayı arzu ettik. Onun için izin verirseniz ben bir kısa giriş yaptıktan sonra Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcımız Sayın Bikem Kanık, Sevgili Dijital A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hande Ocak Başev, Televizyon A.Ş. Başkan Yardımcısı Sevgili Serhat Demirel, sizlere son dönem çalışmalarıyla ilgili bir bilgilendirme yapacaklar. Ondan sonra da eğer arzu ederseniz kendi konularıyla ilgili sorularınıza da büyük bir keyifle cevap verecekler. Sayın Özalemdar’ın eleştirisini aldım fakat bugün bu gündemle yani Galatasaray’ın tüm konularıyla ilgili bilgilendirme gündemiyle değil hem ekip arkadaşlarımızın çalıştığı spesifik alanları sizlerle paylaşmak arzusuyla çıktık. Bu demek değildir ki tüm spor dallarımızda arkada en az bunlar kadar ciddi çalışma yürümediğini lütfen düşünmeyin. Çok ciddi şekilde orada da burada yer almayan ekip arkadaşlarımız ciddi çalışmalar yapıyorlar. Bunlarla da ilgili bugün birkaç konu seçtik. Malumunuz divanda kısıtlı bir süremiz var ve divanımızın genel gündeminden çalmak istemedik ama her şubeyle ilgili arkadaşlarımızın da ilerleyen divan toplantılarımızda kendi şubelerindeki uygulamalar ve çizdikleri stratejilerle ilgili burada ayrı ayrı sunum yapmalarını arzu edeceğiz. Galatasaray Spor Kulübü’nün ana iştigal dalı zaten spor ve spor yönetimi. Bunda aksi bir düşünce olmamalı. Sayın Eliçin’in teminat ve temlik konusundaki sorusuna gelince temliklerle süre uzaması var. Senelerin daha fazla uzun senenin temlik edilmesi zaten bu anlaşmanın oluşmasındaki asıl sebeplerden birisini de çok iyi biliyorsunuz. Eskiden Federasyon senelik gelirin %30’unun temlik edilmesini izin verirken bu bankalar birliği anlaşması çerçevesinde daha uzun vadeli gelirinin yani bir senelik naklen yayın gelirinin değil daha uzun vadeli bir naklen yayın gelirinin temlik edilmesi imkanını verdiği için bu anlaşma gerçekleşebildi. Buradaki temlik artışının sebebi budur. Yoksa hepimiz biliyoruz artan bir gelirimiz yok. Daha uzun vadeli gelirimizin temlik edilmesi söz konusudur. İpoteklerle ilgili Bikem hanım söyledi zaten ipoteklerle ilgili ilave verilen bir şey yok. Bununla ilgili değerlendirmelerle ilgili detaylı bilgiyi bir sonraki divanda ve Gürkan beye de şahsen detaylı şekilde vermeyi arzu ederim. Zor olduğunu bilerek geldik. Zor olduğu için çözmek için geldik. Çok cesur bir şekilde ve yolumuzdan sapmadan Galatasaray’ı içinde bulunduğu bu zor durumdan kuvvetli bir şekilde çıkarmak için mücadelemize hep birlikte devam edeceğiz. Hatırlarsınız yola çıkış sloganımız “Birlikte çok şey başaracağız” sloganıydı. Bunda da çok samimiyiz. Elini taşın altına koymak isteyen her Galatasaraylıya kapımız sonuna kadar açık zaten Galatasaray’ı kendimiz için değil sizlerin adına yönetiyoruz. Derneklerle halka açık iştirakleri arasında ciddi bir sıkıntı var. Sadece bu Galatasaray Spor Kulübü için geçerli değil, tüm spor kulüpleri, 4 büyük kulüp için de geçerli. Burada maalesef Bankalar Birliği anlaşmasında bu halledilmeden geçilmiş. Bankalarla da görüşüyoruz ayrıca 4 büyük kulübün CFO’larıyla da bir ekip var. Bu problemi sadece Galatasaray bazında değil tüm Bankalar Birliği anlaşmasına imzasını atan kulüpler kendi aralarında halletmeye çalışıyorlar. Burada önemli bir konu da Bikem hanımın da söylediği şirketler arası anlaşmalardır. Galatasaray Sportif A.Ş.’nin kullandığı Galatasaray’ın mülkleri, kiraladığı markası vs. bunların hepsinin yeniden değerlendirilerek bu borcu bir nakit çıkışı olmadan eritmenin yolları konusunda çalışılıyor. Bununla da ilgili çalışmalar hazırlanıp bu çalışmalarla Bankalar Birliği ve yeminli müşavir denetim şirketi tarafından onaylandıktan sonra sizlerle paylaşacağız.”
Galatasaray Spor Kulübü Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bikem Kanık, bankalarla yaptığımız Finansal Yeniden Yapılandırma anlaşması ağırlıklı yaptığı sunumda şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle geçtiğimiz 45 günde ana konularımız nelerdi, onlardan bahsedeceğim. 30 Haziran itibarıyla borçsuzluk ödemelerinden geçmemiz gerekiyordu. Bunu almamız gerekiyordu. Mazbatalarımızı aldıktan sonra 10 günlük süre içinde önümüzde engel diyebileceğimiz konular vardı. Yoğun bir şekilde onları çözmek için çalıştık. 75 milyon TL’lik bir ödeme gerçekleştirdik. Futbolcu ödemelerinde 80 milyonluk bir borcu da yeniden yapılandırdık. Bu sayede borçsuzluk ödemeyi planladık. Uzun zamandan beri Igor Tudor’a olan 9 milyon TL’lik borcumuzu ödedik. Bu, borçsuzluk için önümüzdeki engellerden bir tanesiydi. Vergi borçsuzluğu nedeniyle daha evvel Başkan Yardımcımız Sayın Rezan Epözdemir’in Galatasaray TV’de detaylı şekilde açıkladığı gibi birkaç davamız vardı. Bu engel teşkil eden davaların birinde olumlu sonuç alındı. Diğer ikisi için de itilaflı borç olduğu ve borçsuzluğa engel teşkil etmediği şeklinde mutabık kalınarak yolumuza devam ettik. Aynı zamanda o tarihte Oğulcan Çağlayan ile ilgili dava devam ediyordu. Bununla ilgili transfer yasağını ve borca engel bir durum olmadığıyla ilgili mutabık olunarak transfer yasağı kaldırıldı ve 30 Haziran’ı bu şekilde geçtik.”
“Takım harcama limitleri hayatımıza yeni katılan bir kavram. Yeni Finansal Yeniden Yapılandırma Anlaşması (FYY) ile birlikte takım harcama limitlerimiz, yüzde 25 sapma oranıyla birlikte 546,9 milyon TL. Aynı zamanda FYY anlaşması kapsamında Futbol Ailesi Giderleri kavramı var. Bunu detaylı açıklayacağım. Önceki sona göre yüzde 20 oranında azaltma taahhüdümüz var. Birçok şirket ve bağlı ortakla yaptığımız sözleşmeler var.”
“Bu doğrultuda bütçemizi denk düşürmeye çalıştık ve bu konuda çalışmalara başladık. İlgili limitlerin takibini yaparken mem mali hem sportif olarak sürdürülebilir bir kadro yapısı oluşturmak adına bazı kararlar aldık. Özellikle bonservis ödemelerini 5 yıla yayan bütçelerle, daha düşük futbolcu ödemeleriyle, bunları uzun vadeye yayarak bu iki limitin içinde kalmak için çalışma sürdürdük. FYY anlaşmasının altında vadesi geçmiş borçlar diye bir kalemimiz var. Büyük bir havuz. Çok uzun zamandır ödenmeyi bekleyen vadesi geçmiş borçlarımız var. Bununla ilgili detaylı bir çalışma yürütüyoruz. Bazı indirimler ve feragatler alma üzerine çalışmalara başladık. En azından bankalar konsorsiyomuna bu havuzu kaptmayla ilgili bir taahhüdümüz var. Bununla ilgili çalışıyoruz. Galatasaray Spor Kulübü Bağlı Ortaklarıyla ilgili ilişkili taraf işlemleri var. Geçtiğimiz 20 yıldan beri devam eden farklı kontratlar ve sözleşmeler var. Galatasaray Spor Kulübü ve bağlı ortakları arasında devamlı yenilenen, çok karmaşık bir yapı var. Önümüzdeki dönemde bunlarla ilgili daha detaylı açıklamalar yapmayı umuyoruz. Bütün bu bağlı ortaklar ve ilişkilerle ilgili ciddi bir FYY çalışması gerekiyor. Bir finansal mühendislik çalışması diyebilirim buna. Çalışmaya başladık. Prosedür işlemleri nedeniyle biraz süre alacaktır. Aynı zamanda önümüzdeki engellerin en büyüklerinden bir tanesi Gençlik Spor Genel Müdürlüğü borçlarımız. Özellike basketbol şubelerimizin bu konuda mağduriyetleri var. Çünkü GSGM’ye olan bazı ihtilaflı borçlarımızdan dolayı bazı hak edişlerimiz üzerinde hacizler var. Yaklaşık 10 milyon TL nakdimiz bize gelmeden direkt GSGM’ye ödenmiş olup, 30 milyon TL nakdimiz de bloke tutulmakta. Naklen yayın gelirlerinden ya da Spor Toto gelirlerinden bize bir nakit akışı olmamakta. Bu nedenle GSGM’ye olan bu ihtilaflı blokede tutulan parayla ilgili bir çalışma başlatma kararı aldık. Bu sürdürülebilir bir yapı değil. Uzun süren bu ihtilaflı davaların çözülmesi gerekiyor. Bununla ilgili kamu nezdinde bazı görüşmeler başladık.”
“Çok uzun süredir pandemi nedeniyle yapılamayan mali kongreler söz konusu. Mali kongrelerle ilgili önümüzdeki hafta net tarihi açıklayacağız. Eylül ayında yapacağımız mali kongrelerle ilgili bütçe çalışmalarına başladık. Aynı zamanda önümüzdeki dönemin bütçesini onaylatacağız. Bildiğiniz gibi iki senedir onaylanmamış bütçelerle çalışıyor Galatasaray yönetimleri. Bu yüzden hem geçmiş dönemin hem önümüzdeki dönemin bütçesinin onaylanması için çalışıyoruz. Bunun için tüm amatör şube ve tesislerde söz verdiğimiz üzere denk bütçe hedefimiz var. Onlarla ilgili sponsorluk çalışmalarını da eş zamanlı olarak yönetiyoruz.”
“FYY ile ilgi değerli haziruna bilgi vermek istiyorum. Krediyi alan kurum Galatasaray Sportif A.Ş. . Garantörler ise tüm grup şirketleri ve Galatasaray Spor Kulübü Derneği. Kredi verenler şu aşamada sadece Ziraat Bankası ve Denizbank. 2019 tarihinde yapılan ilk anlaşmada Alternatif Bank da vardı. 2019 tarihli anlaşmada bir Euro tutarı vardı. 2020’de yenilenen anlaşma ile bu Euro tutarı tamamen kapatılmış. Kredi borcumuz kalmamış. Tek alacaklar Ziraat Bankası ve Denizbank olarak kalmış durumda. 2020’deki anlaşmada bankalar tarafından ilave nakdi tutar eklenmiş. Burada Özbek Turizm dahil vadesi geçmiş tüm geçmiş borçlarımız kapatılmış. Bahsettiğimiz tutar, Galatasaray Sportif A.Ş.’nin nakdi borcu 2,2 milyar TL. Vade 9 yıl. 2030’da biteceği öngörülüyor. Anapara geri ödemesiz dönem 2023’e kadar. Sonrasında üçer aylık dönemlerle anapara ödemelerimiz başlıyor. Faiz geri ödemesiz dönem ise 2022’ye kadar. Sonrasında üç aylık dönemlerle faiz ödemelerimiz de başlıyor. Faiz oranı TLRef’in yüzde 20 aşması durumunda yüzde 1, yüzde 20’ye eşit veya bundan küçük olması durumunda yüzde 1,5’tur. Demin bahsettiğim ilave nakdi kredi için de yüzde 1 komisyon alınmış. “
“Buradaki teminatlarımız Sportif A.Ş.’nin yüzde 35 hisselerinde rehin, şirketin ve derneğin tüm alacaklarını bankalara devri, tüm taşınmazlar üzerinde ipotek ve rehin bulunmaktadır. Burada iki kavram var. Birisi sabit gelir dediğimiz sponsorluk, reklam, lisanslı ürün satışı, maç hasılatı ve kombine gelirlerimiz. Bir de değişken gelir dediğimiz bir kavram var. O da UEFA’dan elde edeceğimiz gelirler, futbolcu yetiştirme gelirleri ve diğer gelirler dediğimiz gayrimenkullerin satılması, devredilmesi sonucunda elde edilen gelirler… Herhangi bir şirketimizde pay satışı veya sermaye artırımı ile elde edilecek gelirler. Bir de marka patentli lisans ve know-how dahil olmak üzere fikri mülkiyet haklarımızdan elde edebileceğimiz gelirler.”
“Bu sezon sonu için futbol ailesi giderlerinde yaklaşık yüzde 20 tasarruf edilmesi 2020 mayıs ayında taahhüt edilmiş. Bir evvelki dönemden yüzde 20 daha düşük Futbol Ailesi Giderleri bütçesi içerisinde kalmamız gerekiyor. Futbol ailesi giderleri içerisinde, o yıla ait tüm futbolcu, teknik-idari kadro ve menajer ücretleri var.”
“Öncelikle vergi ödemeleri yapılacak. Ardından bankalara olan borç servisi yapılacak ve ondan sonra kulübün operasyonel giderleri kullanılacak. İlk ikisi olmadan kulüp için herhangi bir operasyonel harcama yapılmayacak. Galatasaray Spor Kulübü ve şirketin ayrışması finansa olarak net. 31 Mayıs’taki anlaşmadan sonra hiçbir şekilde dernek ve şirket arasında nakit akışı, girişi ya da çıkışı gerçekleşmeyecek. Dernek Sportif A.Ş. ile yaptığı bu anlaşmayla finansal borçlanma yasağına tabi. Bütçeler hazırlanırken konsorsiyumun bize anlaşmayla belirlediği bütçeleme metotları var. Buna uymak zorundayız. Bu bütçeleme metoduna göre genel kurula bütçemizi sunmak zorundayız. Bu bütçeleme metoduna göre açık vermeyecek şekilde denk bütçe hazırlamak zorundayız. Ayrıca şirketin borçlanma, tasarruf ve ilişkili taraf işlemleri gibi bütün konsorsiyum bankalarını ilgilendirecek konular, konsorsiyum bankalarının onayına tabi tutulacak.”
“Yöneticilerin nakit girişi, kasa kolaylığı sağlaması konusu geçmişte çok gündeme gelmişti. Bu konuda anlaşma çok net. Böyle bir şeyin artık yapılamayacağı çok net bir şekilde maddelerle ortaya konmuş. Bu anlaşmada ve bizim imzaladığımız anlaşmada buna refere eden birkaç madde var. Yapılan bir ödeme varsa beşinci yıl sonuna kadar hiçbir şekilde geri ödeme yapılmayacağını, bundan sonra nakit kasa kolaylığı sağlanamayacağı, öyle bir ilişki sağlanırsa, kredi koyulursa ardılı alacaklı işlemler olacağı, yani 2,2 milyar TL’lik borç ödendikten sonra kasa kolaylığı sağlayan kişinin parasının geri ödenmeye başlanacağı ile ilgili iki tane madde var. Bu anlaşma Galatasaray Spor Kulübü’nde uzun zamandır konuşulan bir konuya açıklık getiriyor.”
“Bir sabit bir de değişken gelirimiz var. Öncelikle bankalardaki devir hesabında bu paralar tutuluyor. Daha sonra ilgili bankadaki temlik hesabına aktarılıyor. Temlik hesabından önce ödemekle yükümlü olduğumuz vergiler ödeniyor. Bu başlı başına konuşmamız gereken bir konu. Devletle de görüşmemiz gereken bir konu. Kulüplerin şu anda bilançoda gözüken rakamları ödemesi mümkün gözükmüyor. Önce vergiler ödeniyor, vergiden kalanı proje cari hesabı olarak Sportif A.Ş.’nin kullanımına iade ediliyor. Devir hesabı, temlik hesabı, vergi ödeme hesabı var. Vergiler ödendikten sonra kalan paranın yüzde 75’i proje Sportif A.Ş.’de işlemler yürüsün diye cari hesabına konuyor. Kalan yüzde 25 ise sabit gelir rezerv hesabına konuyor. İleride borçlarınızı ödeyemezseniz borçları süpürmek için kullanılacak bu rezerv hesap. Sabit gelir o sene taahhüt ettiğimiz rakamları aşarsa, ondan artanlar proje cari hesabına aktarılacak. Değişken hesaplarda bu rezerv hesabına aktarılan rakam yüzde %75 - %25 değil, %50 - %50. Ondan sonra borç ödeme servisine gidiyor.”
“Üçüncü sene ve devamında ise anlaşmanın sonuna yani 2030’a kadar vergi ödendikten sonra kalan para sabit gelirden sadece yüzde 50’si bizim kullanımımıza bırakılıyor. Yüzde 50’si ise rezerv hesabına borç ödemek için aktarılıyor. Değişken gelirlerde de böyle oluyor… Ne proje yaratırsanız, ne satarsanız hepsi değişken gelirlerin altında. Bu gelirleri de, vergiler ödendikten sonra yüzde 50’sini kullanabileceğiz.”
Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, kürsüye gelerek Oğulcan Çağlayan davası ve son hukuki gelişmeler ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Sayın Başkan, kıymetli Divan üyeleri ve kıymetli hazirun öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Özmızrak’ın atfı, tenkit ve eleştirileri kıymetlidir. O konuda dikkat ederiz. Hassasiyet gösteririz. O konuda kendisinin bir endişesi olmasın. Oğulcan Çağlayan meselesini kısaca anlatayım: Affınıza sığınarak bütün Galatasaray kamuoyu da kısmen vakıf ve muttali ama buradaki kıymetli Divan Kurulu üyeleriyle de paylaşmak isterim. Rizespor tarafından Oğulcan Çağlayan’ın transferiyle ilgili UÇK’ya bir haksız fesih tazminatı başvurusu yapılmıştı 1 Milyon 250 bin ve 530 bin TL’lik bir tazminat talebi söz konusuydu. Oyuncumuza da 6 maçlık bir mahrumiyet cezası verilmişti. 6 maçlık bir men cezası… Bizim yönetimimizden önceki Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri döneminde hukuk birimimiz bu karara itiraz etmiş, Tahkim Kurulu bu tazminatı aynen onuyor ve fakat 6 maçı 3 maça indiriyor. Bu karar bu haliyle kesinleşiyor. Fakat o dönem oyuncudan bir taahhüt alınmış, olur da Galatasaray bu yükümlülükle karşılaşmak zorunda kalırsa ve edimlerini ifa etmek zorunda kalırsa oyuncu kendisi zaten Galatasaray’ın sosyalleşme süreci, değer yargıları ve kültürüne uygun bir şekilde Galatasaraylılık bilinciyle taahhüt vermiş. Oyuncu ben kendi ücretlerimden bu paranın mansup edilmesini kabul ediyorum demiş ve yazılı bir taahhüt vermiş. Bizim dosyamızda zaten mevcut. Sonraki gelişmeleri anlatayım; yeni dönemde bir taahhüt aldık. Biz yönetsel olarak oyuncuya bunu rücu etme niyet ve irademiz yok. Çünkü oyuncunun bizden alacağı 3 yıllık ücret zaten bu tutara tekabül etmiyor. Mümkün değil oyuncunun bunu karşılaması. Fakat bu karar bir hukuk garabeti. 6 maç kala haksız fesih yapılmış. Hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz bir karar! Herhalde Türk spor tarihinde yargılama kurullarının böyle bir karar vereceğini tahayyül etmiyorum. Bir daha böyle bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Bana göre başkaca parametreler ve etmenlerle verilmiş bir karar. Anlamsız bir karar. Hukuk garabeti mahiyetinde bir karar. 6 maçlık tutarda bir tazminata hükmetmeniz gerekirken siz bütün sezonu artı bonservisini hesaplıyorsunuz ve diyorsunuz ki: ‘’Bu kadar ödeyeceksin!’’. İyi de yani sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan zarar 6 maçlık tutara tekabül etmeliydi normalde. Dolayısıyla çok ölçüsüz bir tazminat kararı görüyoruz burada. Biz göreve geldikten hemen sonra baktık bir transfer yasağı var. Bir Tudor meselesi ve Oğulcan meselesi. Tudor meselesini ödemek suretiyle kesinleşmişti. Tahtayı açmak için başvurduk. Oğulcan Çağlayan konusunda ise Yönetim Kurulu’na başvurduk. Çünkü Tahkim Kurulu’na direkt başvuramıyorsunuz. Anayasanın 59.maddesine göre Tahkim Kurulu kararları idari, sportif ve yönetsel kararlar bağlayıcı ancak iktisadi sonuçlara ilişkin kararlarda biliyorsunuz yargı yolu açık. O da Yargıtay’ın kesinleşmiş müstakel içtihatlarıyla verilmiş. Biz burada Yönetim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ‘Bu transfer yasağını kaldırın. TFF Yönetimi’nin sistematik olarak ne yazık ki uzun zamandır Galatasaray ile ilgili anlamlandıramadığımız bir bakış açısı ve perspektifi var. Bu talebimiz reddedildi. Tahkim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ‘Oğulcan Çağlayan kararı ile ilgili biz Bölge Adliye Mahkemesine başvurduk. Hukuki süreç nihayete ermedi. Kanun yolu aşaması devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yoktur. Dolayısıyla bu transfer yasağını kaldırın. Gerçekten talimata baktığınız zaman 12.maddeye kesinleşmiş bir alacak olmadığından hukuki süreç devam ettiği için burada transfer yasağının konulmaması lazım.”
“Çünkü Bölge Adliye Mahkemesi’nde dosya. Tahkim Kurulu tarafından bu talebimiz 40 gün önce kabul edildi. Dedi ki ‘Evet burada hukuki süreç devam ediyor. Yargılama süreci devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak kalemi söz konusu değil. Dolayısıyla ben Galatasaray Spor Kulübü’nün, Oğulcan Çağlayan ile ilgili transfer yasağını kaldırıyorum’ dedi. Bu olması gereken bir karardı ve transfer yasağımız kalktı. Sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi başvurunun reddine karar verdi çünkü burada kıymetli meslek büyüklerimiz, hukukçu meslektaşlarımız ve üstatlarımız varsa onlar da bilir. Hakem kararları bizde esasa ilişkin denetime elverişki değil. Hakem kararları şekli kararlara elverişli. Kamu düzenine aykırılık var mı?, Heyetin oluşmasında usule aykırılık var mı?, Yetki, görev ve zaman aşımıyla ilgili bir sorun var mı? Usulden bir incelemeye tabii. Yargıtay’a başvurduk. Dosya hala Yargıtay’da. Temyiz ve kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Olağan hukuk yolu nihayete ermemiş. Fakat birden baktık 40 gün sonra bize transfer yasağını kaldırdılar. Tahkim Kurulu ve fakat oyuncumuza vize ve lisansını vermediler. Bunun üzerine direkt Tahkim Kurulu’na ve yargılama kurullarına başvuru yapmamız takdir edersiniz ki mümkün değil. Yeniden TFF Yönetim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ’40 gün önce Tahkim Kurulu’nun emsal mahiyetinde bir kararı var. Hukuki süreç devam ediyor. Dosyası da zaten Yargıtay’da. Kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Birinci fıkraya göre kulüp transfer yasağını kaldırdınız. Üçüncü fıkraya göre oyuncuya da vize ve lisansı vermeniz lazım. Aynı madde, aynı vaka, aynı hukuki süreç devam eden derdest bir yargılama süreci… Dolayısıyla burada hukuki süreç devam ediyor. Olağan kanun yolu devam ediyor deyip transfer yasağını kaldırırken; oyuncunun da çalışma özgürlüğünü kısıtlamayın. Çünkü bu tavır Anayasa’nın 13.maddesine aykırı olur. Hakkın özüne dokunmuş olursunuz.”
“Demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı davranırsınız. Siz bunu kısıtlayamazsınız. TFF, tam 3 hafta bizim talebimizle ilgili karar vermedi. Ben 3 haftalık süreç içerisinde hem sayın Başkanımız, hem biz belki 50 defa TFF Başkanvekilleriyle görüştük. Yani bunun bize göre başka bir izahatı yok. Bu kararı verin. Tahkim’e gidelim. Gerekiyorsa reddedin biz de hak arama özgürlüğümüzü kullanalım. 3 hafta karar verilmedi. Araya bayram süreci girdi. Bizim baskılarımız sonucunda mecbur karar vermek zorunda kaldılar. Bu arada biz oyuncuyu listeye yazdırmak istiyoruz ki oynatalım. Orada da takdir edersiniz ki terminler var. Dolayısıyla geldiğimiz noktada biz dedik ki ‘Bir an önce karar verin. Bizim baskılarımız neticesinde TFF beklediğimiz kararı verdi. Ret. Bunun üzerine biz Tahkim Kurulu’na başvurduk. Oyuncu da hemen hemen her gün arıyor, görüşüyoruz. Avukat meslektaşımız da bilgi veriyoruz. Ona da dedik ki Tahkim’in verdiği 40 gün önce verdiği karar var. Değişen bir şey yok. Kuvvetle muhtemel lisans ve vize yasağı kaldırılacak. Başvurumuzu yaptık. İnanılmaz bir şekilde o akşam internet sitesine girdik hukuk hemen savunma verdi. Şöyle bir karar gördük ‘Oy çokluğuyla başvurunuz reddedilmiştir’ 22:33’te karar faks ile bize geldi. Çünkü listeyi vermemiz lazım. Ve fakat oy birliği ile başvurumuzun reddedildiği yazıyor. İnternet sitesinde karar metni var ‘Oy çokluğu’. Bize gelen resmi tebligatta ‘Oy birliği’ yazıyor. İnanamadık! Vaka aynı, hukuki süreç aynı. Devam eden bir hukuki süreç var. Kesinleşmiş bir alacak yok. Dosya Yargıtay’da. İnanılmaz bir şekilde bizim oyuncumuzla ilgili vize ve lisans başvurumuz reddediliyor. Buradaki arka plandaki amacın şu olduğunu biz biliyoruz. Yaptığımız temaslardan da… Bize kesinleşmemiş bir alacağı psikolojik baskı suretiyle ödettirmeye çalışıyorlar. Bir kısım aktörler devreye giriyor ve ödettirmeye çalışıyorlar. Öyle olunca biz buna sonuna kadar yasal çerçevede hukuken direndik. Galatasaray’ın menfaatlerini savunmak için biliyorsunuz ertesi gün bir basın toplantısı düzenledim. Orada da belgeleri yansıtarak etraflıca anlattım. Tahkim Kurulu üyeleri hakkında da görevi kötüye kullanmadan şikayetçi olacağımızı söyledik. Çünkü bunlar kamu görevlisi. Yargıtay 5.Ceza Dairesi’nin kararları var. Türk futbol tarihinde hiç kimse bir şikayet hakkını kullanmamış. Biz bu konuda da bir duruş sergilemek istiyoruz. Çünkü böyle keyfi, takdiri, kulübümüzü ve oyuncularımıza zarar veren kararlar hukuken ve fiilen kabul edilemez. Birinin de burada hukuki aksiyon alması lazım. Bunu ifade ettik.”
“Tahkim Kurulu’nu istifaya davet ettik. Bu sırada TFF’den, kulüp hukuk direktörümüz Petek Hanım’a telefon geldi. Anladığım kadarıyla oradaki Tahkim Kurulu üyeleri endişe ettiler ki iki üye arayıp ‘Biz muhalif kaldık. Oy çokluğuyla karar vermişler. 5’e 2.’ Şikayet etmeyelim diye Bir karar var ortada. Bu kararın saygınlığı ve güvenilirliği nasıl tartışılır? Kıymetli hazirunun dikkatini çekmek istiyorum. Önce oy çokluğu deniliyor. Karar bize oy birliği diye geliyor. Ertesi gün şikayet hakkımızı kullanacağız ve istifa istiyoruz Tahkim Kurulu üyeleriyle ilgili dediğimizde; TFF’den, 2 tane muhalefet var. Biz yapmadık. 5 kişiyi şikayet edin mahiyetinde bir cevap aldık. Şimdi TFF’ye yazdık. Dedik ki ‘Tahkim Kurulu’nda kimler muhalif? Bildirin. Biz de ona göre hak arama özgürlüğümüzü kullanacağız. Onu da bildirmediler. Bugün itibarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Galatasaray Spor Kulübü olarak, Sportif A.Ş. halka açık şirket biliyorsunuz şikayet hakkımızı kullandık. Bu idari ve yönetsel bir karar olduğu için 59.maddeye göre yargı yolu kapalı. Oğulcan Çağlayan’la da yaptığım görüşmede yeni dönemde böyle bir niyetimiz yok. Bu Galatasaray’ın değer yargılarına, sosyalleşme sürecine, kültürel birikimine ve müktesebatına uygun değil dememize rağmen kendisi bir taahhüt verdi. Ben, kulübüm bu işten zarar görürse alacaklarımdan feragat ediyorum. Gerekirse zarar tazmin edilsin dediği yazılı bir taahhüt aldık. Mevcut taahhüt de zaten dosyada var. Bizim böyle bir reaksiyon gösterme niyetimiz yok. Çünkü oyuncunun alacağı ücret zaten bu tazminatı karşılamaya yetmez. Son olarak şunu vurgulayayım: Öteden beri Tahkim Kurulu’nun, Disiplin Kurulu’nun, UÇK’nın Başkanımız, önceki Yönetim Kurulu üyelerimiz, sporcularımız, teknik heyetimize karşı ölçüsüz cezalar verdiğini görüyorduk. İtirazlar da garip bir şekilde reddediliyordu. Bu konuda da bizler Ankara’da TFF Genel Kurulu’nda öncü olduk. Çalışma hazırladık. Statü değişikliğini sabaha kadar ben yazdım. Sabah 09.00’da yetiştirdik. Artık bu Tahkim Kurulu ve UÇK’yı, kurulları TFF Genel Kurulu seçecek. Bir sonraki Genel Kurul’da seçilecek. 4 yıl süreyle görev yapacak. Özlük, sosyal ve huzur haklarını ise bizim ödediğimiz harçlardan alacaklar. Buradaki hedefimiz TFF yargılama kurullarının adil hakkaniyet zemininde ekonomik ve fiziksel bağımsızlığını sağlamak. Çünkü bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir. Bu kurullar ne adil, ne adil görünüyorlardı. Burada Galatasaray Spor Kulübü, sayın Başkan önderliğinde değişimin öncüsü olduğu için zannediyorum bu kurumlar hasmane ve rövanşist tavırlar ihdas etmeye gittiler. Çünkü görevleri sona eriyor. Bugün itibarıyla hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Oyuncudan da bir taahhüt aldık. Dinleme nezaketi gösterdiğiniz için selam ve saygı sunuyorum.”